Dolar 38.0087 Euro 41.2248 Altın 3734.174 Borsa 9685.56 Sterlin 49.4699 Brend 72.94
27 Mart 2025 Perşembe

Türk Fotoğrafçının Eseri 46 Gün Sonra Ay'a Ulaşarak Tarih Yazdı!

Türk astrofotoğrafçı Mustafa Aydın’ın "Stardust" (Yıldız Tozu) adıyla bilinen eseriyle birlikte toplam 47 sanat eseri, Blue Ghost uzay aracıyla Ay'a taşındı.

Türk Fotoğrafçının Eseri 46 Gün Sonra Ay'a Ulaşarak Tarih Yazdı!
5 Mart 2025 Çarşamba/16:14

Sanat ile bilimi bir araya getiren uluslararası MoonMars Müzesi, insanlık tarihinin sanatsal mirasını uzayın çeşitli yerlerine taşımayı amaçlayan yenilikçi bir projeye imza attı. Bu çerçevede, dünyanın dört bir yanından seçilen sanat eserlerinin Ay’a gönderileceği açıklandı.

Türk astrofotoğrafçı Mustafa Aydın, bu projeye katkıda bulunan sanatçılar arasında bulunuyor. Şili’deki "Telescope Live" teleskoplarını uzaktan kontrol ederek çektiği "Stardust" adlı fotoğrafını dijital ortamda MoonMars Müzesi’ne sundu. Büyük Macellan Bulutu’nda yer alan NGC 1929 Yayma Bulutsusu’nu gösteren bu etkileyici görüntü, uzun bir işlem sürecinden geçti. Hubble Uzay Teleskobu için oluşturulan Hubble Paleti renk tonlarıyla zenginleştirilen bu eser, insanlığın keşfetme ve öğrenme arzusunun bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

MoonMars Müzesi’nin projesi kapsamında seçilen 47 sanat eseri, LifeShip adını taşıyan piramit şeklindeki küçük bir anıt içine yerleştirildi. Bu eserler, nikel plakalar üzerine basılarak NASA’nın Ay’a kargo taşımak üzere belirlediği Blue Ghost uzay aracıyla 15 Ocak’ta SpaceX’in Falcon 9 roketiyle Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri Üssü’nden fırlatıldı.

Mustafa Aydın, roketin 2 Mart’ta Mare Crisium (Bunalımlar Denizi) bölgesine inişini canlı yayında izleyerek büyük bir heyecan yaşadı. Yaklaşık on yıldır ışık kirliliğinden uzak bölgelerde gökyüzünü fotoğraflayan Aydın, bu projeye eserini dahil eden 3 Türk sanatçıdan biri olmaktan duyduğu gururu dile getirdi.

"AY'DA SONSUZLUĞA YOLCULUK"

Bu özel projedeki eserler, Ay yüzeyinde sonsuzluğa bırakılmış bir kapsül içinde muhafaza edilecek. Gelecekte Ay’a gidecek astronotlar ve keşif ekipleri, insanlığın sanata olan tutkusunun bir kanıtı olarak bu koleksiyonu keşfetme fırsatını yakalayacak.

Mustafa Aydın, "Stardust" eserinin daha önce sergilenmesi nedeniyle MoonMars Müzesi yetkilileri tarafından projeye dâhil edilmek üzere seçildiğini belirtti. Sanatçının verdiği bilgiye göre, başlangıçta 46 eserin gönderilmesi öngörülüyordu, ancak Amerikalı bir Down sendromlu fotoğrafçının eserinin projeye dahil edilmesiyle sayı 47’ye çıktı. Aydın, bu anlamlı detayı şöyle aktardı:

İnsandaki kromozom sayısını temsil eden 46 eser gönderilecekti fakat Down sendromlu bireylerde 47. kromozom olduğu için Amerikalı bir arkadaşımın eseri de bu projeye eklendi. Böylece 47 sanatçının eseri Ay’a ulaşmış oldu.

Sanat eserlerinin altın rengi küçük bir piramit içinde, nikel plakalar üzerine işlenerek Ay’a gönderildiğini belirten Aydın, uzay görevlerinde hacim ve ağırlığın büyük bir öneme sahip olduğunu, bu nedenle eserlerin hafif ve kompakt bir şekilde tasarlandığını ifade etti:

Ay’da bir müze fikri oldukça heyecan verici. İnsanlar fiziksel olarak bu müzeyi ziyaret edemeyecek ama eserler, uzay aracının içinde ebediyen kalacak. Sanatın ve bilimin sınırları aşarak evrene yayılması insanlık için büyük bir harekettir.

AY'A İLK KEZ SANAT ESERLERİ ULAŞTI

Mustafa Aydın, çocukluk döneminden bu yana havacılık ve uzaya olan ilgisini çeşitli projelerle sürdürdüğünü belirterek, bu alandaki çalışmalarının ona değerli tecrübeler kazandırdığını ifade etti. Uzay tutkusundan dolayı fizik mühendisliği okuduğunu söyleyen Aydın, 1969’da Ay’a ilk ayak basan astronot Neil Armstrong ile tanışma fırsatı bulduğunu da dile getirdi.

"UZAY FOTOĞRAFIMIN AY'A İNMESİ, TARİF EDİLEMEZ BİR DUYGU"

Ay yüzeyine sanat eserleri göndermenin kendisi için tarif edilemeyecek bir anlamı olduğunu ifade eden Aydın, bu tarihi olayı şu sözlerle anlattı:

Bir uzay fotoğrafımın Ay’a inişi, benim için anlatılamayacak bir his. Bu, yalnızca benim değil, sanat ve bilim tarihi açısından da önemli bir dönüm noktası. Fırlatma ve iniş anında tarifsiz bir heyecan hissettim. Artık orada bizimle ait bir şey var. 47 sanat eseri Ay’a ulaştı ve herhangi bir dış etken olmadığı sürece bu eserler uzay aracının içinde sonsuza dek kalacak. En ilginç olanı ise, Ay’a ilk kez sanat eserlerinin gönderilmiş olması. Böylece, kendi sanat müzesine Ay yüzeyinde varlık gösterdi. Benim eserim de bu müzenin bir parçası.

"SANAT ESERLERİ, AY'IN ÇIPLAK GÖZLE GÖRÜLEBİLEN BÖLGESİNDE"

Gelecekte Mars ve diğer gök cisimlerinde de eserlerini yer almasını hayal eden Aydın, Ay’ın insanlık için taşıdığı özel anlamı vurgulayarak, şunları aktardı:

Ay, en yakın gökcismimiz. Hepimiz Ay’a bakıp onunla ilgili hayaller kuruyoruz. Artık, Ay’a baktığımızda orada sanatsal mirasımızın da bulunduğunu bilmek, inanılmaz bir duygu. Üstelik bu eserler, çıplak gözle görebileceğimiz ‘Bunalımlar Denizi’ bölgesinde yer almaktadır. Dolunay gecelerinde ya da parlak bir Ay gördüğümüzde, orada bize ait bir şeylerin var olduğunu bilmek gerçekten büyüleyici.

Türkiye’nin bu dönemde Ay’a yönelik projeler yürüttüğünü belirten Aydın, bu kapsamda Türk sanatçılara ait eserlerin Ay’a ulaşmasının büyük bir gurur kaynağı olduğunu dile getirdi. Projede kendisiyle birlikte iki Türk sanatçının eserlerinin de yer aldığını ve bunun sadece bireysel olarak değil, aynı zamanda ülkemiz ve insanlık adına büyük bir başarı olduğunu ifade etti.

Aydın, bu misyonun derin anlamını ise şu sözlerle özetledi:

Biri bana dün ‘Eserler Ay’a gitti, peki şimdi ne olacak?’ diye sordu. Ama insan doğası gereği keşfetmeye aç. Kendi bedenimizle oraya gidemesek de kendimizden bir parçayı oraya bırakma arzusundayız. İşte bu yüzden bu eserler gönderildi. Anlamı tam olarak budur.

© TV Manşet