Good Health dergisinde yayımlanan araştırmanın başındaki Profesör Robert Thomas, "Elde ettiğimiz bulgular, prostat kanseri ile mücadele eden pek çok erkeğin beslenme düzeninde yapacakları değişikliklerle hastalıklarını daha iyi yönetme umudunu taşımalarını sağlıyor" diye belirtti.
Birleşik Krallık'ta her yıl ortalama 55 bin erkekte prostat kanseri teşhisi koyulmakta ve bu durum, yılda 12 bin erkeğin hayatını kaybetmesine yol açmaktadır. Teşhis edilen hastaların neredeyse yarısı, hastalıkları düşük riskli olarak değerlendirildiğinde aktif gözetim yöntemini benimsemekte. Aktif gözetim, PSA seviyelerinin 10 ng/ml veya daha düşük olduğu ve kanserin yayılmadığına dair MRI tarama sonuçlarıyla belirlenen bir süreçtir. Ancak bu yöntemi tercih eden erkeklerin yaklaşık yüzde 60’ı, hastalık ilerlediğinde daha müdahaleci tedavi yöntemleri seçme yoluna gitmektedir.
Bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmada, katılımcılar bitkisel bileşenler açısından zengin takviyeler aldı. Bu takviyeler, brokoli, zerdeçal, nar, yeşil çay, organik kök zencefil ve kızılcık gibi besinlerden elde edilen fitokimyasalları içermekteydi. Katılımcıların yarısına, bunun yanı sıra laktobasil, inülin ve D vitamini içeren probiyotik kapsüller de verildi.
Araştırmanın sonuçları, yalnızca fitokimyasal takviyeler alan erkeklerin kanserlerinin, bu takviyeleri almadan önceki altı ayla kıyaslandığında yüzde 28 daha yavaş ilerlediğini ortaya koydu.
Profesör Thomas, bu fitokimyasalların vücutta antioksidan etkinliği artırarak, kanserin tetikleyicisi olan DNA hasarını engellemeye yardımcı olduğunu ve aşırı iltihabı azalttığını vurguladı. Ayrıca, bağırsaklardaki sağlıklı bakteri dengesini koruyarak, bu durumun kanserin önlenmesinde kritik bir rol oynadığını da dile getirdi.
Bu araştırma bulguları, prostat kanseri teşhisi almış olan erkeklerin, beslenme değişiklikleri ile daha radikal tedavi yöntemlerinden kaçınma imkanına sahip olabileceklerini gösterdi.
